GG: Bazı oyunlarınızı ve geliştirici ekiplerinin devri için 100 milyon dolar karşılığında Zynga ile anlaştığınızı duyurdunuz. Anlaşmanın perde arkası hakkında bize ne söyleyebilirsiniz?
Ömer: Peak Games, 2010 yılında kuruldu ve geride kalan 7 yılda mobil oyun alanında iki farklı türe odaklandı. Bunlardan ilki olan gündelik herkese yönelik oyunlar türünde Peak Games dünyanın en büyük stüdyolarındanken, ikinci tür ise masa, kart ve okey tabanlı oyunlardı. Bu süre zarfında 150 ülkeden 500 milyon oyuncuya ulaştık.
Peak Games, Toy Blast ve ağustos ayında hızlı bir çıkış yapan Toon Blast yapımlarıyla günümüzde ABD’deki en iyi 10 oyun geliştiricisi arasında. Toon Blast ABD’de ayda 3 milyon yeni kullanıcı kazanarak büyüyor ve ve hedefimiz Toy Blast gibi, en popüler ilk 10 oyun arasına sokmak.
101 Okey Plus ve Okey Plus Türkiye’nin en çok oynanan mobil oyunlarıyken, Spades Plus ve Gin Rummy Plus ise ABD’nin en çok oynanan kart oyunları. Tabii ki bu ürünlerimize ilgi duyan büyük şirketler vardı her zaman, bu şirketler arasında Zynga’nın yaklaşımı ve ürünlere katabileceklerin ışığında böyle bir işleme karar verdik. Peak Games olarak da herkese yonelik oyunlar alanında hızlı büyümemize daha da fazla odaklanmak adına bu portföy için teklifleri değerlendirme kararı aldık.
Geride kalan birkaç ayda Zynga ile 100 milyon dolar karşılığında bu oyunların transferi konusunda çalışıyorduk ve geçtiğimiz haftalarda da sonuçlandırdık. Bize soracak olursanız, bu devir işlemi Türkiye mobil oyun ekosistemi, yerli oyun endüstrimiz ve Peak Games için ileriye atılmış çok büyük bir adım oldu.
Bundan sonra kart oyunlarımız Zynga çatısı altında yer alacak ve söz konusu oyunları geliştiren ekiplerimiz de Zynga’nın İstanbul’da açacağı Zynga Türkiye ofisine taşınacak. Bu da anlaşmanın arkasındaki stratejik düşünceyi yansıtıyor.
GG: Anlaşmanın Zynga’nın talebi üzerine gerçekleştiğini söyleyebilir miyiz?
Ömer: Oyunlarımızla ilgilenen birçok firma oldu fakat biz iki sebepten ötürü Zynga’yı seçtik. Ana sebep hâlihazırda dünyanın en büyük kart oyunu geliştiricilerinden ve bizim portföyümüzün de onlar için bir hayli uygun olması. Zynga kısa sürede en iyi aday olduğunu bize gosterdi. Sattığımız oyunların Zynga çatısı altında başarılı olmaya devam edeceklerine inanıyoruz.
GG: Bu anlaşma bir hayli ilginç. Yüz milyon dolar ölçeğinde satın alma, birleşme ve yatırım anlaşmalarına alışığız fakat Peak Games bu anlaşmayla bağımsızlığını, hisselerini ve ortaklık yapısını korudu. Bu daha önce pek görmediğimiz bir durum, yalnızca varlıklarınızı ve fikri mülkiyetlerinizi sattınız.
Ömer: Doğru, bu açıdan gerçekten farklı bir anlaşma oldu. Bu bir varlık satışı ve 100 milyon dolar Peak Games’in gündelik mobil oyun alanında büyümesi için kullanılacak. Ayrıca ortaklık yapımızda da herhangi bir değişim yaşanmadı. Türkiye’de ve mobil oyun ekosisteminde varlık satışı pek sık görülen bir anlaşma türü değil. Bunun arkasında birkaç sebep olduğu söylenebilir, bizim senaryomuzda ise varlıkların satışı cazip bir seçenekti çünkü Peak Games olarak dünyanın en büyük mobil oyun şirketlerinden birisi olarak büyümeye devam etmek istiyorduk.
“Oyunlarımıza ilgi gösteren birçok şirketle görüştük fakat bu alanı iyi bilen Zynga kısa sürede en büyük adaya dönüştü”
Teknoloji ekosistemi açısından bakacak olursak, Türkiye’de ve Avrupa’da bu ölçekte yatırımların pek sık yapılmadığını söylemek gerek; bir hayli nadirler. İstanbul’dan böyle bir etki yapabilmek tüm ekosistem için güven ve moral artırıcı. Peak Games olarak yolumuza devam edebileceğimiz, Zynga Türkiye’de olacağı ve taş/kart oyunu geliştiren arkadaşlarımız bu stüdyoda çalışacağı için mutluyuz.
GG: Geliştirici ekibinizin üçte biri Zynga Türkiye’ye katılacak. Transfer olacak çalışanlarınızın tepkisi ne oldu, durumdan memnunlar mı? Anlaşmayla birlikte herhangi bir ayrıcalık kazandılar mı?
Ömer: Hayır, hayatlarında hiçbir şey değişmemiş gibi çalışmaya devam edecekler; yalnızca altında bulundukları çatı değişecek. Bunun böyle gerçekleşeceğinden emin olduk. Bu değişimle ilgili olumlu geri dönüşler aldık ve transfer olacak çalışanlarımız serüvenlerine yine dünyanın önde gelen firmalarından birinde devam edecekleri için heyecanlılar.
GG: Anlaşma öncesinde kaç geliştiriciniz vardı ve bunların ne kadarı Türklerden oluşuyordu?
Ömer: 50 civarında mühendisten oluşan bir geliştirici ekibimiz vardı ve bunların yüzde 95’den fazlasını Türkler oluşturuyordu
GG: Yerli geliştirici ekosistemimiz henüz olgunluğa ulaşmadı. Yeni geliştiriciler bulma konusunda endişeli değil misiniz?
Ömer: Bu şirketi 7 yıl önce kurduğumuzda da gelişkin bir oyun ekosistemimiz yoktu. Peak’e katılmak isteyen insanların geçmiş oyun deneyimlerine bakmadık ve bu insanlar yeteneklerini Peak’te geliştirerek yerli ekosistemin en iyi mühendislerine dönüştüler. Peak Games içinde yetisen tüm ekiplerimiz de, bu alanda gerçek değer yaratmayı başardılar.
Türkiye’de harika üniversiteler ve mühendislik okullarının bulunması bizim için bir avantaj. Ülkemizde ulaşabileceğimiz çok yetenekli bir kitle var ve onlara mobil oyun geliştiriciliğini öğretip, nasıl adapte olduklarını göreceğiz. Bunun bir sorun olacağını düşünmüyoruz, sonuçta geçmişte de benzerini yapmıştık.
GG: Eskiden ekosistem gibi Peak Games de küçüktü. Tüm bu yeni insanları eğitmek için gerekli enerjiye sahip misiniz?
Ömer: Evet! Bana sorarsanız enerjimizin olmama lüksü yok çünkü başladığımız şeye inanıyoruz. En büyük yeteneklere sahip olmamız gerekiyor ve bunlardan birçoğu Peak Games’e ham yetenekleriyle gelip, kendilerini geliştirecekler. Peak Games var olduğu müddetçe bu süreci uygulamaya devam edeceğiz. Çok yetenekli yeni mühendisler Peak ailesine katılacak ve gittikçe daha da iyi olacaklar. Bu açıdan bu bir zorluk fakat asla bir engel değil. Daha olgunlaşmış ekosistemlerde yetenekli insanlara daha kolay ulaşmak mümkün olsa da, bu bizim için hiçbir zaman engel teşkil etmedi. Bundan sonra da edeceğini düşünmüyoruz.
“Türkiye’de harika üniversiteler ve mühendislik okulları bulunması bizim için bir şans. Türkiye’de birçok yetenekli insan olduğunu ve onlara mobil oyun geliştiriciliğini öğretebileceğimizi, adapte olabileceklerini biliyoruz”
GG: Zynga’ya satılan varlıklar portföyünüzün büyük bir bölümünü oluşturuyordu fakat gelir üretme açısından en iyi performansı göstermiyordu…
Ömer: Şöyle anlatayım: Zynga’ya transfer olan oyunlarımızın her biri kendi kategorilerinin bir numaraları. Bir hayli değerliler ve başlı başına çok iyi işler. Büyüme oranları, endüstride çok az şirketin / portfolyonun görebileceği seviyede yüksek. Bizim bu işlemdeki amacımız, gelirden ziyade, ekiplerin kendi alanlarına odaklanabilmesi ve en iyisini yapmaları.
GG: Birkaç ay önce yayınladığınız Toon Blast müthiş performans gösteriyor. Ürettiği gelir açısından bakıldığında, bu oyun tek başına, Zynga’ya sattığınız tüm oyunlardan daha çok kazandırıyor. En azından App Annie verilerine baktığımızda böyle bir durumla karşılaşıyoruz.
Ömer: Herkese yönelik oyunların iyi yanı her yaştan, cinsiyetten ve coğrafyadan insan için uygun olmaları. Toy Blast veya Toon Blast gibi harika bir ürününüz olduğunda, tüm dünyayı hedefleyebilir ve oyunlarınızın hızla büyüdüğünü görebilirsiniz. Milyonlarca kullanıcıya ulaştığınızda dolayısıyla geliriniz de artıyor fakat aynı zamanda ürününüzü pazarlamanız da gerekiyor. Masa ve kart oyunları ise farklı bir iş modeli gerektiriyor. Bu oyunlar daha geleneksel, daha niş fakat kendi türünde bir hayli güçlüler. Bu portföy tek başına, Türkiye’deki birçok halka açık şirketten daha büyük gelir getiriyor.
101 Okey Plus şu an açık ara Türkiye’de en çok oynanan ve aynı zamanda en çok gelir yaratan oyunlarından biri. Fakat yapımın Japonya’da ya da ABD’de kullanıcısı yok çünkü biz Türklerin sevdiği bir oyun. ABD’deki oyuncular ise Spades oynuyor. Geliştirdiğimiz Spades Plus, ABD’nin en çok oynanan kart oyunlarından biri. Bana soracak olursanız bu ikisi farklı iş kolları ve ikisini karşılaştırmak doğru değil. Her ikisi de ölçeklendirme açısından kendine has güçlü ve zayıf yönlere sahip. Toy Blast ve Toon Blast, ulaşabilecekleri kullanıcı tabanı açısından çok daha büyük potansiyel gösteriyorlar.
“Eskiden İstanbul’da bir köklü mobil oyun şirketi varken, şimdi iki tane olacak. Kimi Avrupa ülkelerinde bir tane bile yok”
GG: Yalnızca tek bir oyunla sattığınız tüm oyunlar kadar değer yaratıyorsunuz. Bunu söyleyebiliriz çünkü oyunların ürettikleri gelirleri karşılaştırabiliyoruz, öyle değil mi?
Ömer: Evet, bu nedenle büyük pastanın ufak dilimi diyoruz. Milyonlarca kullanıcıya ulaşabilirsiniz fakat harika görsellere, performansa sahip AAA kalitesinde bir oyuna sahip olduğunuzda tüm dünya oyun alanınıza dönüşüyor. Bu oyunlarımızı geliştirmek ve alanlarının en iyileri haline getirmek istiyoruz. Bu alana odaklanarak Peak Games’i dünyanın en büyük mobil oyun şirketleri arasına sokmayı hedefliyoruz.
GG: Artık daha az kullanıcınız olsa da daha fazla nakit akışına sahipsiniz ve küçük ekibinizle daha spesifik bir alana odaklanacaksınız. Bu durum Peak Games’in eskisinden daha çevik bir şirkete dönüştüğü anlamına geliyor. Yeni oyun türlerine odaklanırken, çok daha kolay harekete geçebileceksiniz.
Ömer: Doğru, öncesine göre daha küçük bir ekiple çalışacağız. Bu durumu bizim alanımızda hiçbir zaman büyük bir dezavantaj olarak görmedik. Aksine, eğer daha odaklıysanız ve hedefiniz küresel başarısıysa, daha küçük ve daha odaklı bir ekip hızlı karar alma kabiliyetiyle size büyük avantaj sağlayabilir. Tabii ki zorlukları da olacaktır. Biz de bir hayli heyecanlıyız; daha küçük bir ekip bize yeni zorluklar ve kolaylıklar getirecektir.
GG: Yeni ofisler açmayı planlıyor musunuz? Üretim tarafında da küreselleşmek gibi…
Ömer: Şu an için hayır. İstanbul, Türkiye’den yarattığımız değerden gurur duyuyoruz. Daha önce de söylediğiniz gibi, yetenek avı her zaman zor fakat asla bir engel değil. Gelecekte de İstanbul’dan değer yaratmaya devam edeceğiz. Eğer bir stüdyoya daha ihtiyaç duyarsak açabiliriz fakat kısa ve uzun vadeli planlarımızda yer almıyor. Her şeyi İstanbul’dan yapmaya devam etmek istiyoruz.
“Oyunlarımızı büyütmeyi ve alanlarındaki en büyük yapımlar haline getirmek, Peak Games’i ise dünyanın en büyük mobil oyun şirketlerinden birine dönüştürmek istiyoruz. Bunu başarmak için bu oyun türlerine odaklanmamız gerek; anlaşmadan elde ettiğimiz 100 milyon doların bu hedefe ulaşmamızı sağlayacağını umuyoruz”
GG: Herkese yönelik oyunlarda çok başarılı olmanın yolunu buldunuz. Toy Blast bir hayli başarılı ve hatta ABD başta olmak üzere tüm dünyada bu türün en başarılı örneklerinden birisi oldu. Fakat öte yandan yeni oyununuz Toon Blast da çok başarılı. Çoğu şirketin bulmakta zorlandığı, fakat sizi başarıya ulaştıran sır nedir? Örneğin King gibi bu alanda büyük başarı yakalamış şirketler bile tüm yapımlarında bu başarıyı sürdüremiyor.
Ömer: Keşke tek cümleye sığdırabileceğim bir sırrımız olsaydı fakat işin sırrı deneme yanılmada. Bu oyunlardan önce çeşitli denemelerde bulunduk ve onlardan öğrendiklerimiz doğrultusunda yaklaşımlarımızı yeniledik. Toy Blast oyununu geliştiren ekip tamamen yeni kurulmuştu ve birçoğunun bundan önce herhangi bir oyun deneyimleri yoktu. Bana sorarsanız işin sırrı iyi bir ekip olmak, uzun süre birlikte çalışabilmek ve ufak zorluklar ya da hatalar sonrasında hayal kırıklığına uğramamak fakat aynı zamanda hatalarınızdan öğrenerek kendinizi geliştirebilmek.
Ekibimizin ve sonrasında Peak Games olarak elde ettiğimiz başarılardan gurur duyuyoruz. Birçok oyun şirketi için bunları başarmanın bir hayli zor olduğunun farkındayız. Bu seviyede işler yapmayı seviyoruz fakat daha fazlasını yapmak istiyoruz. Eğer bundan 5 yıl sonra yine aynı yerde olursak, yeterince kendimizi geliştiremezsek, yeterince risk almıyoruz demektir. En iyisi olmak için sürekli dönüşmeli, üzerine koymaya devam etmeliyiz. Bizim senaryomuzda bu, büyük oyuncu kitleleri için müthiş oyun deneyimleri yaratmak olacak.
GG: Size göre Peak Games’in en güçlü kası hangisi? Oyun geliştirme, pazarlama ya da gelir üretmek mi?
Ömer: En değer verdiğimiz konu kullanıcılarımızı elimizde tutmak fakat bunun getirdiği dezavantaj parasallaştırma stratejilerine fazla yönelememek. Tabii bunun bir de avantajı var; kullanıcılarınız ürününüzden memnun kalırlarsa çok fazla oynuyorlar ve yarattığınız yapıma değer veriyorlar. İstedikleri zaman ödeme yapmaya karar verebiliyorlar. Çok fazla kullanıcıya sahip olduğunuzda, aralarında oyun içi satın alma yapanların sayısı da haliyle yüksek oluyor.
Bana sorarsanız oyun endüstrisinin her altı ayda ya da yılda bir yeni oyunlar çıkarıp, neyin tuttuğunu anlamaya çalışması yanlış bir yaklaşım. Genel bir başarı yakaladığınız zaman, odağınızı sıradaki yapıma kaydırmak ve ürününüzü geliştirmemek bir hata. Peak Games olarak harika bir ürüne sahip olduğumuzda onu geliştirmeye devam etmek ve oyuncular için yeni içerikler yaratmaya devam etmemiziz gerektiğini düşünüyoruz. Başarılı istatistikler yakalamak zor ve bir kez yakaladıktan sonra tüm dikkatinizi ve pazarlama eforlarınızı söz konusu yapıma yönelterek daha büyük bir başarıya dönüşmesini
sağlayabilirsiniz. Toy Blast ya da Toon Blast gibi müthiş bir ürüne sahip olduğunuzda, tedarik ettiğiniz yeni içeriklerle bu yapımların ömrünü bir hayli uzatabiliyorsunuz. Bizim de yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz şey tam olarak bu.
“Oyun endüstrisinin her altı ayda ya da yılda bir yeni oyunlar çıkarıp, neyin tuttuğunu anlamaya çalışması yanlış bir yaklaşım. Genel bir başarı yakaladığınız zaman, odağınızı sıradaki yapıma kaydırmak ve başarılı olan ürününüzü geliştirmemek bir hata.”
Birçok yeni ürün sunmayı planlamıyoruz. Toon Blast’ı yeni yayınladık ve Toy Blast’la birlikte bu iki yapımı büyütmeye odaklanacağız. Bu iki ürünün devasa potansiyelleri bizim için büyük artılar. Son olarak küçük bir ekibe sahip olmanın bizi bir hayli çevik ve çalışkan hale getirdiğini söyleyebilirim. Çevik ve çalışkan bir ekip olduğunuzda bu sizi başarıya ulaştırıyor.
GG: İstanbul’daki yetenek havuzundan bahsetmiştik. Bunun ve ofisinizdeki müthiş Boğaz manzarasının dışında burada oyun geliştirmenin avantajları nedir?
Ömer: Türkiye’deki mühendislik eğitimi çok ama çok güçlü. Ülkemizdeki en iyi 10 üniversiteden birinde okuyorsanız, aldığınız eğitim ABD ve Avrupa’nın en iyi üniversiteleriyle eşdeğer. Mühendislik bilgisi açısından bir hayli iyiyiz ve bu büyük bir avantaj. İkincisi ise biz çalışkan bir milletiz. İstanbul’da bulunan birçok genç dünyaya etki edebilecekleri, küresel hedefleri olan bir şirketin parçası olmak istiyor.
Bizim farklı bir avantajımız daha var. ABD’de bizim ölçeğimizde faaliyet gösteren çok az şirket var. Bildiğiniz gibi gelirlerimizin yüzde 99’unu küresel pazarlardan elde ediyoruz ve bunların yüzde 70’i ABD’den geliyor. İstanbul’da faaliyet göstererek içinde bulunabileceğiniz benzersiz bir pozisyon bu. Birçok genç ve yetenekli insan için ideal adres olmaktan mutluyuz.
GG: Eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı?
Ömer: Goodgamers.biz’e başarılar diliyorum. Türkiye’de böyle bir platformun başlamasından dolayı mutluyuz ve gelecekte birlikte çalışmak için sabırsızlanıyoruz.
