Goodgamers.biz: Arslan Bey merhaba, klasik bir soruyla başlayalım. Uzun yıllardır oyun sektöründesiniz, bize biraz iş hayatınızdan bahseder misiniz?
Arslan Kıran: 10 senedir oyun sektöründeyim. İlk olarak Aeria Games ile başladım sektöre, Shaiya; ilk MMORPG’lerden biriydi ve Türkçeleştirdik. Metin 2, Knight Online, Shaiya dönemlerini hatırlarsınız, tam o dönemlere denk geliyor. Daha sonra Berlin’den Hamburg’a geçişimle Bigpoint Games macerası başlamış oldu ve Yoozoo Games’in Küresel Genişleme Müdürü olana kadar 7-8 sene kadar sürdü.
GG: Dijital dünyada Yoozoo Games ile ilgili aktif gelişmeler görüyoruz aslında, İstanbul ofisi için bir takım ilanlar mevcut ve Türkiye’de Yoozoo Games’in önümüzdeki yıl planları nelerdir?
A.K.: Şu an 13 kişiyiz ve son çeyrek ve 2019’un ilk iki çeyreğinde genişlemeyi planlıyoruz. İlk etapta ihtiyacımız olan kişiler oyun yayınlama alanında deneyimli olan kişiler. Ürün Yöneticisi, İş Geliştirme Müdürü, Topluluk Müdürü ve Arapça/Türkçe bilen Müşteri Hizmetleri Yöneticilerine ihtiyaç duyuyoruz. Gelecek sene oyun geliştirme tarafında da ekibimizi büyütmek istiyoruz, geliştirici ve 3D tasarımcılara epey ihtiyacımız olacak.
GG: Bu özelliklerde kişilere ihtiyaç duyarken insan kaynakları potansiyelini nasıl görüyorsunuz, istediğiniz kalitede kişilere rahatça ulaşabiliyor musunuz?
A.K.: Türkiye’de potansiyel var aslında ama bu kişilere ulaşamıyorsunuz. Oyun sektöründe deneyimli kişi sayısı az, ürün yöneticisi veya operasyon anlamda diyorum. Bizim geliştirme ekibimiz Çin’de ve Türkiye’de oradaki operasyonu alıp burada teknik anlamda devam ettirebilecek kişi bulmakta zorlanıyoruz. Bunun da sebebi Free-to-Play’in Türkiye’de aslında yeni olması; yayıncı firmalar elbette var fakat söz konusu oyun geliştirme ve her şeyi burada yönetmek olunca işler zorlaşıyor.
Oyun geliştirme ve üretme kısmında aslında epey potansiyel var, yine de ulaşmak biraz meşakkatli. ODTÜ ATOM’da ve Eskişehir’de yetenekli kişilerin olduğunu biliyorum; keza İstanbul’da da stüdyo sayısı çok fazla. Yurt dışına da epey bir yetenek gitti baktığımızda; oyun tasarımı konusunda yurt dışında çok kişiye denk geldim.
GG: Son iki senedir Türkiye’deki F2P sektörü nasıl değişti?
A.K.: Hem Avrupa hem de Asya’nın kalburüstü ve tarayıcı bazlı oyunlar tarafından gelen birisi olarak, son iki senede tarayıcı bazlı oyunların neredeyse bittiğini söyleyebilirim. Eskisi gibi yerel yayıncı veya stüdyolardan yayınlanmış free-to-play bazlı pek oyun göremedik. Bunun da tek sebebi mobil oyunlar. Çünkü PC bazlı oyunları geliştirmek zahmetli ve uzun sürüyor; maliyeti de bu yönde fazla. Haliyle bu stüdyoların da bundan ellerini çektiklerini söyleyebilirim. Bu sebeple bu değişimin ciddi anlamda mobile kaydığını düşünüyorum.
GG: Vakti zamanında Free-to-Play bu kadar aktifken bu alanda çalışan insanlar iş alanı kalmaması durumunda neler yapıyor peki?
A.K.: Free-to-Play bir oyun gelişim sürecinde çalışmış bir insan herhangi bir sektörde aynı pozisyonlarda bulunabilir. Bir kullanıcıyı para harcayan (paying user) haline dönüştürmek inanılmaz zahmetli bir iş ve yerelleştirilmesinden etkinliğine ve ödeme metotlarına kadar tonlarca işi oluyor. Haliyle tarayıcı bazlı Free-to-Play sektöründe bulunmuş birisi başka bir teknoloji şirketinde rahatlıkla iş bulabiliyor. Hele Türkiye’de bu alanda çalışmış ve kullanıcılara ödeme yaptırmanın yolunu bulmuş bir insan epey değerli oluyor.
“İspanya ve İtalya kadar oyuncu başına harcama seviyesine ulaştık”
GG: Bölgelere göre kullanıcıların ödeme alışkanlıkları arasında ve trendlerin değişiminde Türkiye ve diğer bölgeler arasındaki farklar neler? Online oyuncuların ödeme alışkanlıklarında bir değişim görülüyor mu?
A:K.: Kullanıcıların ödeme alışkanlıklarını karşılaştırdığımızda Türkiye ve Asya benzerlik gösteriyor ama ödeme miktarları değişik, kişi başı harcama 10 katına çıkabiliyor. Avrupa’ya göre ise çok farklı; Türk oyuncu Avrupalıya göre çok geç ödemeye başlıyor ama ödeyince bir Avrupalı kadar ödeyebiliyor. Türkiye’de kullanıcıların ilk satın alan kayıtlı kullanıcıya dönme oranı epey düşük.
Ekonomik durumla söz konusuysa şunu diyebilirim; çok az etkisi olacaktır. Çünkü Free-to-Play herhangi bir krizden en az etkilenecek bir sektör. Free-to-Play’in çıkmasının sebebi ekonomik kriz zaten; Kore’deki ekonomik kriz sonrasında şekillenmiş bir oyun iş modelidir.
Açıkçası öyle aman aman bir değişiklik olmuyor bizim sektörde. Son 10 yıldır ödeme alışkanlıklarında en başta Türkiye pazarı çok fazla kullanıcısı olan ama ödeme gücü (oyuncu başına harcama seviyesi) çok az olan bir ülkeydi mesela. Fakat zamanla ödeme sistemlerinin lokalleşmesiyle ödeme yapmaya başladılar. Şu an baktığımızda bir İspanya ve İtalya kadar oyuncu başına harcama seviyesine ulaştık diyebilirim.
GG: Ödeme sistemlerinin sunduğu kullanıcı dostu sistemlerin de etkisi büyük bence, ödeme adımları ne kadar uzuyorsa kullanıcıyı o kadar zorluyor…
A.K.: Evet bu da çok önemli, biz Bigpoint’te Almanya’daki kredi kartı ödeme sistemi nasılsa Türkiye’ye de aynısını optimize etmiştik; adresinden telefonuna kadar. Bu kadar adımı Türkiye için azalttık sonrasında ve çok fark etti, harcamaya dönüşümünde %80’e kadar bir artış gördük. Bunu yabancı şirketler pek düşünemiyor; Türkiye bu adımların öneminin çok farkında.
GG: Online oyunlar üzerinde Fortnite ve mobil oyunların baskısı çok var mı? Malum, çoğu F2P şu an mobil platformda da söz sahibi ve sizce bu değişim nasıl devam edecek?
A.K.: Mobil oyunların baskısı çok ciddi, ve sektörel anlamda pek belli edilmese de Türkiye’deki ilk 3’ün çok fazla etkilendiğini söyleyebilirim PUBG ve Fortnite gibi oyunların mobile geçmesiyle. Özellikle Netmarble, Riot ve Ingame Group’un Zula’sını etkilediğini düşünüyorum. İnternet kafe saha ekibimiz var, gözlemlediğimiz kadarıyla Fortnite ve PUBG çok aktif şekilde oynanıyor. Türkiye’de insanlar bir oyunu oynamaktan kolay kolay vazgeçmiyor ancak bıraktığı zamanda kesin şekilde bırakıyor. Counter Strike’tır, Wolfteam’dir, League of Legends’tır hala oynanıyor ama çok ciddi değişim sürecinde oyuncular da.
Kore’de mesela böyle yürümüyor; hala Starcraft oynanıyor; bırakmış olsalar da bir güncelleme sonrası Starcraft olsun, World of Warcraft olsun, LoL olsun tekrar dönüyorlar ama oyuncular yeni oyunları hızlıca tüketseler de var olan başarılı oyunlar nezdinde bu kadar ciddi bir değişim olmuyor tercihlerde.
Önümüzdeki yıllarda Free-to-Play’in tamamen Survival (Hayatta kalma) oyunları tarafından domine edeceğini düşünüyorum, PC ve Mobil bağı devam edecek bu oyunlarda. Türkiye bu tarz oyunlara çok uygun bir pazar. MOBA ve FPS’in düşüşe geçeceğini düşünüyorum, RPG zaten yok. FPS, RPG’yi bitirdi, MOBA FPS’i bitirdi, hayatta kalma oyunları MOBA’yı bitiriyor. Bakalım bundan sonra hangi türler domine edecek. Survival RPG janra olarak geliştirilebilirse popüler olabilir, çok enteresan da olabilir. Büyümenin Asyalı bir şirketten geleceğini düşünüyorum. Kore, Çin destekli bir firma hem globalde hem de Türkiye’de söz sahibi olacak gibi. Yeni oyun teknolojileri tamamen Asya pazarında şekilleniyor şu anda ve Çin’deki oyun geliştiricileri pazarı tamamen ele geçirme potansiyeline sahip.
GG: Büyüyeceğini ve isminden bahsettireceğini düşündüğünüz bir firma var mı peki globalde ve lokalde?
A.K.: İçinde bulunduğum oyun pazarını takip ettiğim kadarıyla Mena’da Tamatem ve Babil Games’in daha da büyüyeceğini düşünüyorum. Bizdeki başarılarını kanıtlamış Peak Games ve Gram Games gibi globale açılabilme potansiyellerine sahipler.
GG: 2018 için Türkiye’de kullanıcı maliyeti ve kullanıcı başı gelirleri ne seviyelerde ortalama olarak?
A.K.: CPI Türkiye’de 1 dolar ve 1.50 arası değişiyor. Daha kaliteli bir segment isterseniz 2 doları buluyor. Avrupa’yla kıyaslandığında düşük bir ücret bu.
Mobil oyunlarda ise casual türü çok ucuz; 20-30 cente alabiliyorsunuz trafiği; stratejide 2-3 dolar civarında seyrediyor.
Ödeme yapan oyunculara ait kullanıcı başı gelirleri Türkiye’de gittikçe artıyor, F2P PC oyunlarında FPS ve MOBA türünde, 20-25 dolar civarında. RPG gibi türlerde 45 doları görebiliyoruz ödeyen kullanıcı oranlarında.
Yoozoo Games
Web
Arslan Kıran Linkedin
